5 Nisan 2012 Perşembe

Dale Carnegie

"Düzen, cennetin ilk yasasıdır."


"Beyin, sekiz ya da on iki saatlik bir çalışmanın sonunda ilk andaki kadar süratli ve mükemmel bir şekilde çalışabilir. Beyin kesinlikle yorulmaz."


"Yorgunluğun belli başlı nedenlerin biri can sıkıntısıdır."


"Sizi yoran şey, yapamadığınız işlerin çokluğudur."


"İnsanların bizi düşünmediğini veya hakkımızda ne söylendiğini umursamadığını biliyorum. Onlar sabahları kahvaltıdan önce, kahvaltıdan sonra, gün boyu ve gece yarısından on dakika sonra, hep kendilerini düşünüyorlar. Başlarındaki şiddetli bir ağrı onları sizin veya benim ölüm haberimizden bin kere fazla ilgilendiriyor."


"Eğer yıllar boyu sürecek ve ölünceye kadar unutulmayacak bir küskünlük veya kin oluşturmak istiyorsanız, iğneleyici bir eleştiride bulunun."


"Bir budala bile eleştirebilir, suçlayabilir, yakınabilir; nitekim pek çok budala böyle davranır. Ama anlayışlı ve bağışlayıcı olmak için sağlam bir kişilik ve otokontrol gerekir."


Sahafta dolaşırken altı çizilerek eskitilmiş bir şekilde rastladım bu kitaba. Elbetteki adı cezbetti beni. Başlamamla bitirmem bir oldu ve kitabın isminin içeriğinin yanında çok sönük kaldığını anladım. Dale Carnegie 1900'lerin başında keşfetmiş kişisel gelişimi. Olayı ders, ödev şeklinde anlatmak yerine yaşanmış örnekler vererek adeta kafanıza kazımayı seçmiş. Okuduktan sonra hayanızda değişikliklerin olmaması imkansız görünüyor. Bu kadar zaman önce sadece birkaç ipucuyla insan hayatını çözmüş olması fikri gayet takdire şayan. Kitabı okudukça piyasadaki kişisel gelişim yazarlarının Dale Carnegie'le hiç tanışmamış olabileceğini düşündüm. Bu tadı aldıktan sonra da başka kişisel gelişim kitaplarını direk eleyebiliyorsunuz. Kitabın içeriğini anlatamayacağıma kanaat getirerek alıntılar yaptım.


Bence Dale Carnegie okumak insanın kendine yaptığı bir yatırımdır.


"Köylü bir kadın yorucu bir iş gününün sonunda çiftlikteki erkeklerin önüne saman dolu tabaklar koymuş. Adamlar 'Delirdin mi sen?' diye bağırdıklarında kadın, 'Ne oldu?' demiş. 'Fark etmediğinizi sanıyordum. Yirmi yıldır siz erkeklere yemek pişiriyorum ve bir gün bile sizden saman yemediğinizi belirten tek bir söz duymadım.'

2 yorum: